Okullar Covid 19 nedeniyle bir kez daha kapandı. Eğitim 23 Kasım pazartesiden 31 Aralık 2020’ye kadar yeniden uzaktan devam edecek. Salgının yayılma hızı düşünülürse bu süre yılbaşından sonraya da sarkabilir.
Geçen yıl apar topar okullar kapandığında önce ne yapacağımızı bilemedik. Ama hepimiz için evde olma fikri başlarda iyiydi. Dönemin büyük kısmını tamamlayan çocuklar için ise evden eğitim sürpriz kar tatili tadındaydı. Hepimizin yaz ayları ve sonrası için umudu vardı. Zaten bir kaç ay kalmıştı okulların kapanmasına bu yıl da böyle olsun canım deyip uyum gösterdik.
Ardından okulların açılma umudu doğru ve kısıtlı da olsa eğitim yüz yüze başladı. Kimi ocuk okula gitti kimisi evde kalmaya devam etti.
Şimdi ise asıl sınavımız başlıyor.
Her ne kadar 31 Aralık tarihi konuşulsa da herkes okulların bu eğitim yılında bir daha açılamayabileceği fikrine kendini alıştırmaya çalışıyor. Sabırlar zorlanıyor, çocukların motivasyonu azalıyor ve öğrenmeme kaygısı hızla yükseliyor.
Çünkü bu kez eğitim gerçekten uzaktan!
Peki biz anne babalar bu süreçte ne yapabiliriz yada neleri yapmamalıyız ki uzaktan eğitim daha verimli bir hale dönüşsün.
İşte benden size bir kaç öneri;
Uzaktan eğitimi eleştirmeyi bırakın
Hepimiz uzaktan eğitimin şahane bir şey olmadığını, eksiklikler, adaletsizliklerle dolu olduğunun farkındayız. Özellikle devlet okullarında okuyan ve farklı sosyo-ekonomik koşullardaki çocuklar arasındaki eğitime erişimde uçurumlar olduğunu da görüyoruz. Ancak sistemi ve şartları sürekli eleştirmek çocukların bakış açılarını da asıl belirleyen şey oluyor. Çocukların yanında ‘Bu yıl ziyan oldu, böyle eğitim olmaz, öğrenemezler...’ gibi olumsuz cümleler kurduğunuzda çocuğunuz da sisteme önyargıyla bakar ve öğrenebilme şansını tamamen kaybeder. Unutmayın ‘Anne babanın tonu çocuğun sesini belirler.’ Bu nedenle yeni sisteme adapte olabilmesi için çocuğunuza ve kendinize uzaktan eğitimin avantajlarını anlatmalı, duruma daha iyi adapte olmasını sağlamak faydalı olacaktır.
Zorlamaktan vazgeçin
Sürekli ders saatlerini hatırlatıp, derslere tam konsantre katılması için çocuğunuzu sürekli zorlamayın. Online ortamlarda çocukların dikkatlerinin daha kolay dağılacağını hatırlayın. Zorlandığını anladığınız an molalar vermesini destekleyin.
Öğrenmen değil ebeveyn olduğunuzu unutmayın
Evde çocuğun eksiklerini tamamlamak için öğretmen rolüne bürünmeyin. Siz ne kadar bildiklerinizi çocuğunuza anlatmak isteseniz de o sizden öğrendiklerine değil öğretmeninden öğrendiklerine odaklanacaktır. Çünkü siz çocuğunuz için eğitimci otorite değilsiniz ve asla anlattıklarınızın yüzde 100 doğru olduğuna çocuğunuzu ikna edemezsiniz. Bu nedenle kitapları defterleri ele alıp çocuğunuza ders anlatmayın. Öğretme işini öğretmene bırakın.
Siz eksik parçaları tamamlayan olun
Peki eksikler ne olacak? Bu soru çok değerli. Çünkü çocuklar uzaktan eğitimde çoğu kez anlamadıklarını bile söyleme fırsatı bulamayabilirler. İşte biz anne babaların rolü tam da burada kilit önem kazanıyor. Çocuğunuzun neyi anlayıp neyi anlamadığının kontrolünü yapmalısınız. Mesela ödev yapımı sırasında bazı konularla ilgili soruları yapmakta zorlandığını gördünüz. Bu durumda çocuğunuza o konuyu anlatmak yerine eksikliği öğretmeninle paylaşın. Öğretmene nitelikli bir geri dönüş yaptığınızda hem kendi çocuğunuzun hem de sınıftaki diğer çocukların anlaması için yeni bir fırsat yaratmış olursunuz.
Bu tip bir çözüm çocuğunuz için de anlamadığı konuları sizinle yada öğretmeniyle paylaşması konusunda özgüven yaratır ki bu süreçte en çok ihtiyaç duydukları şey de bu.
Plan yapmayın planlamayı öğretin
Uzaktan eğitim sürecinin çocuklar için en büyük kazanımlarından biri kendilerini planlama kabiliyetine erişmeleri olacaktır. Okulda giriş çıkış saatleri, teneffüs başlangıç ve bitişleri, yemek saatleri vb. çocukların kendilerini planlamaya ihtiyaç duymayacağı kadar programlanmış ve hatırlatıcılarla organize edilmiştir. Oysa ki evde işler tam tersi ilerliyor. Bu nedenle biz anne babalar okul ziliymiş gibi davranmak yerine çocukların kendi zamanlarını kontrol etmelerine fırsat vermeliyiz. Saat kullanımı, gerekirse alarm kurma vb. önerilerle zamanlarını kontrol etmeyi öğrenebilirler.
Aynı şekilde günlük ve haftalık çalışma ve aktivitelerini organize etmeleri için de onlara bir ajanda yada organizatör hediye edebilirsiniz. Nasıl yapacağını bilemeyen yaştaki çocuklar için eğlenceli aktivitelerle planlama yöntemleri geliştirebilir ve çocuğunuzun kendini planlamayı öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz.
Açık havayı atlamayın
Her ne kadar perdemi sürecinde ‘hayat eve sığar’ desek de işin gerçeğinin pek de öyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Çocuklar için açık hava ekmek-su gibi elzem bir ihtiyaç. Kontrollü, mesafeli ve doğru planlanmış açık hava aktivitelerini mutlaka haftalık rutinlerinize ekleyin. Özel bir şey planlamak şart değil. Günlük yarım saatlik bir yürüyüş yada termoslara konulmuş bir sıcak çikolatayı yakındaki bir bankta içmek bile çocuklar için yeterli olabilir. Hem bu sayede siz de nefes alma fırsatı yakalar çocuğunuzla kaliteli zaman geçirme şansını değerlendirmiş olursunuz.
Yorumlar
Yorum Gönderme
Sen ne düşünüyorsun?